Takımın başına geçtiği günden bu yana saha dizilişi ve oyuncu tercihleri bakımından sık sık eleştirilen Pereira, belki de ilk defa taraftarın istediği bir sistemle sahaya çıkmıştı. Klasik dörtlü bir savunma hattı, önlerinde iki çapa Topal ve Josef, onların önünde hızlı ve oyuncu eksiltebilen iki kanat oyuncusu Markoviç ve Nani, ve önlerinde de ilk defa tam manasıyla çift forvet olarak oynayan Fernandao ve Persie. Sistem ilk defa taraftarın istediği gibiydi ama peki ya oyun?
Şunu net bir biçimde belirtmek gerek ki ilk yarıda Kayserispor bizden çok daha iyiydi. Sanki Rize maçının tekrarını izliyor gibiydim. İlk 15 dakika topla oynama %62-38 Kayserispor lehineydi, kaleye ilk şutumuzu 30. dakika da Persie'nin frikiğiyle attık ki oda müthiş bir gol oldu, ilk yarıda ki tek organize atağımızı da 45. dakika da Markoviç'in müthiş driblingi ve Nani'nin zayıf vuruşuyla gerçekleştirdik.
Bu kadar pasif bir ilk yarının ardından hem atılan golün avantajı hem de Diego'nun girişiyle daha üretken bir maç izleriz diye düşünmüştüm ama nafile. İlk yarıda ki o durgunluk o sıkıcılık aynen devam ediyordu. Sanki bütün futbolcular daha dün maç oynamış kadar bitikdi. Beğendiğim bir tane bile futbolcu yok bu maçta. Hepsi bitse de gitsek havasında. Açıkcası maçı izlerken yazmasam maç sonu ben bile maça yazacak yazı bulamam o kadar sıkıcı bir Fenerbahçe vardı sahada. Bizim en büyük şansımız gol fakiri Kayserispor'la oynamış olmaktı bu hafta. Çünkü bu maça gelene kadar 4 maçtır gol atamayan bir Kayserispor, top oynamaya pek de niyetleri olmayan futbolcularımız karşısında çabaladı ama golü bulamadı. Yani kısacası Kayserispor oynadı bizde bi güzel izledik. Ne diyelim iyi seyirler...
Son olarak bir noktaya değinmek istiyorum; bu kadar durgun bir maçta Kayserispor'lu bir oyuncunun atılması ve maçın bu kadar gerilmesinin tek sebebi. Trabzon'da insanlara aşılanan Fenerbahçe nefretidir. Nerden çıkardın bunu diyeceksiniz, Kayserispor'un atılan oyuncusu Mustafa Akbaş Trabzonspor alt yapısından yetişmiş ve Trabzonspor'da futbol oynamış bir futbolcu. Sadece 2 faul yaptı ve atıldı. Ama o kadar Fenerbahçe nefreti aşılanmış ki. Basit pozisyonlarda sert fauller yaptı. Ve de teknik direktör Tolunay Kafkas, onun ne kadar Trabzon'lu olduğunu ve dolayısıyla Fenerbahçe düşmanı olduğunu bilmeyen yok. Sahaya nasıl sürdüyse oyuncularını takım olarak hep sakatlamaya yönelik faul yaptılar ama ne hikmetse kartları biz gördük. Maçın sonunda da hiç gereksiz bir pozisyonda gereksiz bir gerginlik yaşandı.
by Serkan Acar
