Warning: Undefined array key "kaynaklink" in /customers/b/8/f/fenerkolik.org/httpd.www/yazi1.php on line 9 Ali Palabıyık Kesin Fenerbahçeli Yoksa...
Ali Palabıyık Kesin Fenerbahçeli Yoksa...
08.11.2015

Öldük öldük dirildik maç bitti ancak çok uzun bir yazı yazmak istiyorum dostlar, umarım tamamını okursunuz çünkü bahsetme gereği duyduğum çok konu var! Öncelikle şunu belirtmek isterim ki yazımın başlığını niye böyle koyduğumu ilerleyen kısımlarda anlatacağım için sabırla okumanızı tavsiye ve rica ederim.

Maç öncesi kadrolar açıklandığı vakit herkes Robin Van Persie'yi kadroda görünce "Robin Van Persie kanat oynar mı, kesin yenileceğiz" gibi sözler söyleyince ben şu yorumu yapmıştım;

“Peki enteresan bir yorum yapayım mı herkesin aksine? Bu maçta Konya karşısında 4-3-3 gibi değil de 4-1-3-2 gibi oynayacağız gibi geliyor. Maç sonucunu kestirmek güç ama çok gollü bir maç olacağa benziyor. Bence akıllı bir seçim yapmış fakat şunu da unutmamak gerek ki Aykut Kocaman o koltukta kendi hariç kimseyi istemez ve hırslı bir takım çıkartacaktır. Maç sonrası bakalım kim haklı çıkacak fakat 2 golden fazla atamayan takımımız eğer kafamdaki gibi defansa yardım eden, pres yapan özellikle rakip sahada pres yapan ve baskılı bir oyun oynarsa 2 golden fazla gol atıp kazanacağız gibi geliyor bana. Son olarak da ilk golü bulmak çok önemli çok yoksa bu kadro gol yerse afallar...”

Aynen dediğim gibi oldu ilk yarı ve maalesef o söylediğim hırslı takımı Aykut Kocaman öyle bir serpti ki pozisyon ürettirmeyen bir 11 çıkardı karşımıza ve o bizde iken nefret ettirdiği, kızdırdığı tam savunma sistemi ile oynattı. Evet bu taktiği biz avrupa maçlarında uyguladığımızda yarı finale kadar çıktık çünkü rakipleri bezdiriyor ve usta ayaklarımız ile bir şekilde gol buluyorduk. Bugün Konyaspor takımında bunu yapacak bir isim olmadığı için uzaktan şutlar dahi zorlamadı.

İLK YARI NEDEN ETKİLİ OLAMADIK?

Bu şekilde savunma yapan takımlara karşı gol atmak için 3 yol var. İlk yol rakip inanılmaz bir hata yapacak ki gol olsun. İkinci yol ortadan gelip uzaktan şutlar ile kaleciyi avlayacaksın ki eski oyuncumuz Serkan Kırıntılı (Hala bizim eski oyuncumuz sananlar var) o mesafelerden golü kolay kolay yemez. Üçüncü ve son yol ise topu kanatlara aktarıp, etkili ortalar ile golü bulacaksın ki bir yanda Alper bir yanda Van Persie var! Benim de hiç beklemediğim şekilde Van Persie vardı. Oysa kafamda şu vardı ki 11 kişi savunma yapacak takıma karşı hem kanatlardan ve hem ortadan hücum ederiz, Persie'nin tecrübesi, Fernandao'nun fırsatçılığı ve son vuruşları ile etkili olur dedim fakat anlamsız bir şekilde bu kadro ile başlandı. Haliyle Van Persie'nin pres yapmaz, yapsa da etkili olmaz hali, Alper ve Diego'nun çırpınışları, Hasan Ali ve Gökhan'ın ölümüne oynamaları etkisiz kaldı çünkü 9 kişi gibi oynadık. Haliyle o büyük taraftar da neredeyse takımın Gökhan hariç tamamını ıslıkladı, yuhaladı. Oysa çoğu isim elinden geleni yapıyor ve çırpınıyordu. Van Persie'nin ne yapacağını ya da Pereira’nın ona ne yaptıracağını birazdan yazacağım ama şimdi ikinci yarıya geçelim.

İKİNCİ YARI: ERSUN YANAL FENERBAHÇE’Sİ

İkinci devre öncesi benim Perşembe günü ışığını gördüğüm Fenerbahçe'yi görememek ve aksine geriye gitmiş halini görmek ne kadar üzdü beni ve kendi kendime diyordum ki, aceba yanıldım mı derken iki önemli değişiklik ile başlanınca epey umutlandım. Dürüst olayım ve sahada olmayan, ne yaptığı belli olmayan, pozisyon becerisini yitirmiş gibi oynayan ve benim sözlerimi boşa çıkardan Josep ve oyunda olmasa daha etkili oluruz dediğim, evet evet 10 kişi olsak daha etkili olurduk dediğim Van Persie oyundan çıktı. Yerine Perşembe'nin yıldızı Volkan Şen ve ne yapacağı belli olmayan isim Nani oyuna girdi. Maç o dakikadan sonra nasıl da hareketlendi herkes gördü. İlk yarı uyumak üzere olan, topla oynamada bariz üstün olduğumuz ancak pozisyon üretemediğimiz için taraftarın ıslıkladığı takımı bu halde görmek çok mutlu etti beni.

Fakat bu büyü ne kadar sürecekti? Yani kondisyonunu beğenmediğimiz Fenerbahçe kaçıncı dakikaya kadar bu presi uygulayacak ve golü bulamazsa ne kadar dayanacaktı? Söyleyeyim; "Son düdüğe kadar!"

Nani pres yapıyor, Volkan Şen çıldırmışçasına koşuyor, Gökhan Gönül'ün emekleri ve çabaları boşa gitmiyor, top ne sağda ne solda eziliyor oyuncularımız tarafından, kısacası "Ersun Yanal futbolu oynuyor" takımımız.


Nani'nin akılalmaz pası yetmez gibi yedekliği dert etmeyen, adam gibi adam Hasan Ali'nin şahane ötesi çalımı ve sonrası şutu, şutun dönmesi ile doğru yerde olan Fernandao'nun son vuruşu ve 1-0...

1-0 dan sonra şunu samimiyetle söyleyeyim 5 olacak 6 olacak maçtı. Fakat takım oyuncularındaki gerginliği düşünün, o anki streslerini düşünün, özellikle ilk yarının çok çalışan ismi Alper'in dahi kenara alınmasının verdiği o kargaşa anına rağmen takım hiç durmadı. 1-0 dan sonra durmadı çalıştı, koştu, pres yaptı, golü atmaya çok çok yaklaştı ancak olmadı. Ancak bugün hem maçı kazandık hem de "İdeal 11'imizi".

***Bu saatten sonra Van Persie, bu yavaşlık, bu hantallıkla zor girer kadroya, yeter ki taraftarın anlamsız ısrarı olmasın!

***Bu saatten sonra Josep, Mehmet Topal sakat ya da cezalı olmadıkça zor girer kadroya, eğer Pereira ısrar edip saçmalazsa!

***Bu saatten sonra Ba'ya dahi ihtiyaç kalmaz, eğer takım 2. yarıdaki 11 ile mücadele ederse!

***Bu saatten sonra Kjaer'i çok beğenirsiniz, bu kadro yapısı bozulmazsa!

***Bu saatten sonra herşeyden önemlisi Pereira sözünü tam tutacak gibi geliyor bana...

RİCA EDİYORUM, YALVARIYORUM!

Şu centilmenlik adlı şeyi yapmasın takımımız! Bugün yine bir kez daha gördük. Kadıköy'e gelen takımlar dakika geçirmek için utanmasalar "Kalp krizi" dahi geçirecekler, bunu sadece ben mi görüyorum? Yetmez gibi bunu da hakemler destekler gibi işler yapıyorlar. Kim gelse, büyük, küçük fark etmez, bu sahaya gelen her takım yerlerde sürünüyor.

Kalkmıyorlar yerden, bir tac atışında dahi 20 saniye çalıyorlar, 20 tana tac olsa yaklaşık 7 dakika çalınıyor maçtan! Aut atışlarını ve ofsayttan kazandıkları endirekt serbest vuruşları saymıyorum bile. Bugün bir pozisyonda, gol aradığımız ve çıldırmışçasına saldırdığımız anda Konyasporlu bir oyuncu kendini çok güzel bir şekilde yere bıraktı ve bizim iyi yürekli oyuncularımız topu taca attı fakat hakem de aynı zamanda oyunu durdurdu. Sonrasında oyuncu her zamanki gibi kalktı ayağa. Ha bu arada başına darbe alır, anlarım, kesinlikle haklı derim. Ayağına vs bir şey olur, kanama olur anlarım ancak öyle üfürükten bir sakatlıktı ya da kimse kusura bakmasın ama dakika çalma taktiği idi.

Diego topu taca attıktan sonra hakem atışı ile oyun başladığında Konyasporlu oyuncu topu taaaa kaleci Volkan Demirel'e kadar gönderdi! Bu mu centilmenliğe karşılık? Bu mu futbol? Bu mu ahlak? Kesinlikle kabul etmiyorum ve kulübümüze sesleniyorum, ne olur bir açıklama yapın ve oyunculara da söyleyin bunu, hakem durdurana kadar centilmenlik yapmasınlar! Yoksa bunlar yarın bir gün centilmenliğimize karşılık gol de atarlar pozisyonu sürdürüp!

GÖKHAN GÖNÜL ARMAYI ÖPTÜ

Taraftar ilk yarıda pek çok oyuncuyu eleştirse de eleştirmedikleri ve alkışladıkları isim Gökhan Gönül'dü. Gökhan Gönül'e şiddetli alkış geldiğinde Gökhan Gönül tam da kendine yakışanı yaptı ve formasındaki armamızı öperek taraftara karşılık verdi. Taraftarın hem diğer oyunculara öfkesini yatıştırdı hem de ne uğruna oynadığını ve neyin önemli olduğunu herkeye göstermiş oldu.

TAKIM ARKADAŞLARI VAN PERSİE'Yİ İSTEMİYOR!

Görünen o ki takım arkadaşları sahada 11'de, 11'de oynamayı hak etmediğini düşünüyorlar da olabilir ancak şu bir gerçek ki takım arkadaşları pek memnun bir halde değiller ve atılan paslara dikkatle bakmanızı öneririm. Van Persie'ye düşen kendini kızağa çekmek ve şu 2 haftalık arada İstanbul sokaklarında gezmeyi bırakıp kendini salona hapsedip tıpkı 17 yaşında A Takıma yükselmiş bir oyuncu gibi kendine güç depolamalı. Kondisyon yüklemeli yani işin açıkçası. Bunun haricinde depar çalışmaları ve vuruş becerileri üzerinde çalışmalı. Bu haliyle maalesef etkili olamaz. Hiç değilse son vuruş becerileri yüksek olsa eminim bugüne kadar resmi maçlarda istatistiklere göre atmış olduğu şutların en azından 5 te 1 ini gol olarak atardı. Gomez'in gol atması işte sadece bu yüzden ve rakiplerinin zayıf savunmasından. Ben yıldızım demeyi bırakmalı ve artık kendini yeni bir oyuncu gibi görmeli.

GELELİM MAÇIN HAKEMİ ALİ PALABIYIK'A

Geçtiğimiz sezon bende eski bir hakem olarak bu kadar genç yaşına rağmen süper ligde maç yönetmesini çok takdir etmiş ve çok beğeniyordum ta ki İBB maçında bizi kıyana kadar! 4 kırmızı kart verene kadar!

Bugün ne yaptı demekten ziyade şunu söylemek istiyorum Ali Palabıyık sanırım Koyu bir Fenerbahçe taraftarı ki bugün maçı kaybedelim diye herşeyi yaptı.

Eminim o da iyi niyetiyle kendince diyordur ki "Takımım yenilsin de Pereira'yı göndersinler". Yoksa bu kadar büyük hatalarla bir daha asla maç yönettirmezler bu ligde!

HATA 1: Diego rakip ceza sahası önünde karnına rakibin ayak tabanı ile bir darbe alıyor. Futbol oyun kurallarına göre bu net bir kırmızı kart ve serbest vuruş! Örneğini Bekir ile Bruno Alves ile yaşadık biliyorsunuz. Fakat hakemin kararı “Rakip lehine serbest vuruş!”. Tabi Diego sinirden ağlayacak halde. Bu arada faulü yapan isim eski 6s li Ali Turan…

HATA 2: Alper Potuk ceza sahasına soldan girerken rakip onu eliyle itiyor ve hem düşmesini, hem atağın bitmesini, hemde ceza sahası içinde 10 kusurlu hareketten biri olan ve sarı kart gerektiren “İtme” adlı hareketi yapıyor. Bunun cezası da oyuncuya sarı kart ve penaltı vuruşu olması gerekirken hakemin kararı “Devam devam, hiçbir şey yok!”. Normalde Alper Potuk’un düşmesinde bir şey yoksa hakemin Alper’e kendini yere atmasından ötürü sarı kart vermesi gerek ama vermedi de. Alper çaresiz, Alper şaşkın bir halde. Bu arada bunu da yapan eski 6s li Ali Turan!

HATA 3: Mehmet Topal’a faul yaptın dediği pozisyonun aynısını rakip yapınca oyuncumuz Fernandao’ya faul yaptın dedi. Mehmet Topal top sıçradı ve rakibine elle hiçbir müdahalesi olmadan topa kafayı vurdu ancak hakem faul verdi ve itiraz edip sarı kart yesin diye Mehmet Topal’a çok baktı ama olmadı. İkinci yarı ise gelişen kontraatağımızda rakip Fernandao’yu durdurup atağın gelişmesini engelledi ve Fernadao da vücudunu sabit tutup düşmekten kurtuldu ancak Fernandao’ya faul yaptın sen dedi hakem! Sanırım burada da Fernandao düşündü epey.

HATA 4: Ceza sahasına sağ kanattan yaptığımız orta rakibin “Eline” değdi ama penaltı vermedi hakem. Dün 6s maçında hakem 6s’nin aynı bu pozisyonunu penaltı olarak vermemiş. Bana göre eli sakladığı için penaltı olmaması gereken bir pozisyon ama bugün gün boyu kanallarda yorumcular hakemin yanlış yaptığını söylediler. Dolayısıyla bugünkü bu penaltıyı da vermemesi büyük hata. Ancak ısrarla söylüyorum ki bana göre dünkü de bu da penaltı değil ama ben 6s li yorumcuların yalancısıyım.

HATA 5: Fernandao elle oynadı denmesi. Sağ kanattan kontraatağa çıktığımız bir pozisyonda rakip Fernandao’yu çekip düşürüyor ancak düşerken Fernandao ÇOK NET BİR ŞEKİLDE topu ayağı ile oyuncumuz Diego’nun koşu yoluna aktarıyor ve Diego çok avantajlı bir pozisyon alırken yan hakem ve orta hakem Fernandao’nun eliyle oynadığını söyleyip bir golü daha engelliyorlar. Oysa Fernandao bu pozisyona itiraz edip sarı kart yiyor hakemden. Eminim bu sarı kart yeterli olmayacak ve bir sonraki maçımız olan Mersin maçında sarı kart yerse Trabzonspor maçında cezalı duruma düşecek Fernandao.

Daha çok ufak tefek hata var ama bu saydıklarım sonuca etki eden ya da edebilecek hatalar olduğu için yazıyorum. Ali Palabıyık kardeşimize seslenmek istiyorum, Fenerbahçe’yi ne sen kurarırsın ne sen batırabilirsin. Boşver kardeş, sen işini hakkıyla yap. Kim ne hak ediyorsa onu ver ve kendi elinle şu takımı yakmaya kalkma. Çünkü genç ve yetenekli bir isim iken birden bire düdüğünü astırırlar “Fenerbahçe’ye kıyak yapıyorsun” diye. Demedi deme…

Bu arada maç istatistikleri;

FENERBAHÇE-T.Konyaspor

Topla oynama %64-36 (Bana göre %80-20 ama anlamadım bu işi),

Gol Pozisyonu 6-0 ,

Şut 17 (7) -8 (1)(Bizim şutların 16 tanesi 2. Yarı çekildi, isabetli şutların tamamı da 2. Yarı atıldı),

Pas 653 (516) – 383 (241) (500 isabetli pas sınırını geçtiğimiz her maç bilin ki rakip 11 kişi savunma yaptı ve bu maçta 11 den ziyade 13 kişi gibi koşup yaptılar)

Korner 7 – 3 …

Umarım şu 2 haftalık arada bugünkü maç kadrosunda yer alıp milli takımlara gitmeyecek olan Josep gibi, Volkan Şen gibi, Van Persie gibi, Fernandao gibi isimlere 2 hafta boyunca kondisyon yüklemesi yapılır. Bu takım pozisyona da girer, şampiyon da olur ama KONDİSYON, KONDİSYON, KONDİSYON…

En Son Haberler
Ali Koç'tan Ankara'da kritik görüşme!
Fenerbahçe'de Miha Zajc için flaş karar!
Fenerbahçe'ye sakat futbolcularından iyi haber
İsmail Kartal'dan 38 maçta 23 farklı defans hattı
İsmail Kartal'dan Haber Global'e özel açıklamalar!
Mert Müldür'den Milli Takım ve Fenerbahçe için şampiyonluk sözü
Fenerbahçe'de kanatlardan müthiş katkı!
İsmail Kartal: "Trabzon'u unutmalıyız"
Gelecek maçımız
Fenerbahçe
Adana Demirspor
03.04.2024 | 20:30
FenerKolik Resmi Web Sitesi © 2013-2022 - Tüm Hakları Saklıdır.
by Serkan Acar

Anasayfa    FB TV    İletişim    Reklam

24 Saat Futbol