Futbol olarak sahaya neredeyse hiçbirşey koyamadığımız bir maçtan istediğimiz skoru alarak dönüyoruz. Büyük takımlar bazen kötü oynarkende kazanır, bu büyük takım refleksidir. Fenerbahçe bugün bunu becerdi. Ama işin önemli kısmı, bunu Avrupa kupası maçında becerebilmesiydi. Ben bir Türk takımının Avrupa kupasında kötü oynayıp kazandığı bir maç hatırlamıyorum, hele de son 16 mücadelesinde...
Heyecan dolu bir akşamdı bizim adımıza. Rakip kura çekildikten sonra herkes tarafından hafife alınan Braga'ydı. Belki de ülkede bu takımı ciddiye tek bir kişi vardı o da Pereira'ydı. Rakibe saygı duyup ciddiye almak önemli, fakat bu kadar fazla ciddiye almak hataydı. Üstelik Kadıköy'de oynuyorsunuz. Mabedde 50.000 kişiyi arkanıza almışsınız, takım iyi, kadro iyi, ama mantalite yanlıştı. Beşiktaş maçında ki gibi başlasa ne kaybederdi Fenerbahçe? Yada şöyle yönelteyim soruyu; Braga, Beşiktaş'tan daha mı zor takım? Bence değil.
Fenerbahçe'yi son maçlarda farklı kılan özellik, rakibine kurduğu baskıyla topu önde tutması ve bu pres sayesinde rakibini yarı alandan çıkarmamasıydı. Antalya hezimetinden sonra her maç denedi bunu Pereira ve Bursa maçı hariç hepsinde plan tuttu. O maçta da forvetlerinin beceriksizliği yüzünden gol bulamamıştı takım. Herkesin ortak fikri Fenerbahçe'nin bu maça da o şekilde başlayacağıydı ama fazla temkinliydik. Oyunu rakip yarı alana hiç yıkamadık, dolayısıyla pozisyonda bulamadık. İlk yarıda top bizde kalsa da tek pozisyon bulabildik o da Volkan'ın kesip Persie'nin dokunduğu pozisyondu. Braga ise hem oyunu iyi soğuttu, hemde iyi pas yaparak etkili pozisyonlar buldu.
İkinci yarıda Braga'nın tehlikeli gelişlerini kesti Fenerbahçe, ancak Braga pozisyon bulamasa da oyunu çok iyi soğutup, uyuta uyuta maçı götürüyordu. Tabi buna katkı yapan da bir hakem vardı sahada. Fransız hakem takdir haklarını rakip takım lehinde kullanırken, vakit geçirip oyunu soğutan Braga'lı oyuncuları uyarma zahmetinde bile bulunmadı. Tabi kendini yere atma konusunda profesyonel! Bir maç çıkaran rakip takım oyuncularını da kutlamak gerek. Öte yandan Pereira da Nani, Meireles ve Fernandao ile hamle yapmıştı fakat o baskıyı bir türlü kuramamıştık. Tam da bu arada Fenerbahçe son maçlarda ki oyun karakterine uygun bir pozisyon buldu. Orta sahada kapılan bir top, içeriye doğru dribling, şut ve gol...
Mehmet Topal'ın attığı bu gol,Volkan'ın kurtardığı şutla birlikte turun anahtarı olabilir. Çünkü bu maçta iki takımda birbirini açmayı beceremediği için, rövanşta yeni bir plan arayışına girilecek. Üstelik bu kez oyunu soğutacak olan tarafta biz olacağız. Bu Braga için işleri 2 kat zorlaştıracaktır. Bir de rövanşta yemeden bir gol bulabilirsek, işte o zaman Braga'nın fişini tamamen çekeriz.
Sonuç olarak tecrübe ve karakterle kazandığımız bir maçı geride bıraktık. Volkan ve Topal olumlu yönde katkılarıyla belki de turu getirdiler. Olumsuz yönde ise Pereira'nın yanlış mantalitesi ve Persie'nin kötü oyunu vardı. Hollandalı yıldız geldiği günden bu yana en kötü maçını oynadı, özellikle ilk yarıda hiç yoktu. Elbette takımın hücum edememesinin de etkisi vardı bunda ama, Sanki son maçlarda 90 dakika oynamak onu yormuş. Çünkü özellikle ikili mücadelelerde çok yorgun görünüyordu. Rövanş maçında Fernandao'nun ilk 11 başlaması daha doğru olur.
by Serkan Acar
