Şu an saat 17.20! Maçı geçtim, galibiyeti-mağlubiyeti geçtim, şampiyonluğu onu, bunu geçtim. Ben Fenerbahçeliyim kardeşim. Herşey bir kenara Fenerbahçem bir kenara. Parti tutmam, siyasetten anlamam, sanatçıları severim ama hiç birini o kadar önemsemem, kar yağmış, yağmur yağmış hiç sorun değil benim için mesele Fenerbahçemin iyi olması. Zaten zamanında büyük abilerimizin dediği gibi “Türkiye Fenerbahçe’dir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları mutlu ise Fenerbahçe iyi durumdadır. Yok üzgünse halk Fenerbahçe kötü durumdadır.”
Peki Fenerbahçe nasıl? 2008 de Şampiyonlar Ligine bir fırtına olarak giren Fenerbahçe sonrasında birkaç kez gidemese de en son Avrupaya katıldığımızda UEFA da yarı final oynadık ve taraftarın aldığı cezalar olsun, sakatlıklar olsun vs herkes gördü! O kupa “Gökhan Gönül’e yapılan harekete kırmızı kart vermeyen hakem” yüzünden gitti kim ne derse desin! Cristian’ın kaçırdığı penaltı sayesinde gitti kim ne derse desin! Belki de ALLAH’ın bize daha da iyisini vereceği için gitti…
Bugün bakıyorum bu takım UEFA’da son 16 içinde zaten ama son 8 e gitmesi bir beraberliğe ya da gol atıp 1 farkla yenilmesine bağlı! Sonrasında ise takımlar kolay değil elbet ama o noktaya geldikten sonra bu takımdaki özgüveni kimse hayal bile edemez.
Lige bakıyorum, açıkça söyleyim; “Denizli maçı sonrasında” ligde çok şey değişti! Denizli maçı ve ondan sonraki süreçte “Aman Fenerbahçe şampiyon olmasın zaten mali olarak güçlüler daha da güçlenirlerse hep şampiyon olurlar” mantığı ile herkes hareket eder halde. Son Trabzon maçında bir türlü olmayan gol ve giden şampiyonluk, “3 Temmuz kumpası” ve sonrasındaki ayak oyunları sonrası kaldı ki “Onlara rağmen 0,5 puan farkla” giden şampiyonluk! O bir kenarda dursun sonrasında geçtiğimiz yıl bir takımın ne kadar “Kolay” şampiyon olduğu zaten malum ama son 15-16 sezondur bu takım hep zirveye oynadı! Hatta yanlışım yoksa son 10 sezondur falan hep ilk 2 de! Bu ne demektir? Bunun tabiri nedir? Bunun tek tabiri vardır; “Fenerbahçe bu ligin en büyük takımıdır”.
Bunu herkes inkar edecektir, rakip taraftarlar da inkar edecektir ama ağızlarıyla inkar etseler de kalpleriyle onu destekliyorlar! Ağızlarıyla da söyleyen var ama “Fenerbahçe şampiyon olmasın da kim olursa olsun” mantığı yüreklerine öyle işledi ki! Bize karşı oynanan futbola bakıyorum bir de şampiyonluk yarışına girdiğimiz takımlara aynı takımların oynadığı futbolu! Kimseye yatıyor demek haddime değil ama şu iddiayı ortaya atıyorum: “Bu ülkede her takım en iyi futbolunu Fenerbahçe’ye karşı oynuyor” ve belki de bu yüzdendir şampiyonluk yarışındaki rakiplerimize oynadıkları futbol bize “yatıyor” olarak geliyor.
Bugünkü Maçı Genel Değerlendireceğim!
Çok şükür 1-0 kazandık maçı ve belki zorlasak farklı geçecek karşılaşma Braga ve 6alatasaray maçları yüzünden 1-0 bitti! Öğrencilerimin öngörüsü de bu şekilde idi aslında ama ben yine de ne olursa olsun biraz daha maça asılır diyordum ama böyle bitti.
Ankara’da yaşanan olaylardan dolayı inanın kelime yazasım gelmiyor ama birkaç şey söyleyim; Kayseri takımı bizi sakatlamaya gelmişçesine sert oynadı ve kartlar gördü. Gördüğü tüm kartlar Fırat Aydınus’un görüşüne göre haklı.
Bana kalırsa; Nani’ye 5. Dakikada yapılan net penaltı idi, 20. Dakikada Nani aynısını yapınca faul verdiğine göre o da net penaltı.
61 numaralı “Trabzonsporlu” oyuncunun en az 4 defa sarı kart yemesi lazım ama kartsız tamamladı maçı.
Josef’in stopere yaptığı hareket net sarı kart bence.
Kjaer’in yediği kart haksız!
Kırmızı kart gören oyuncunun ilk yaptığı hareket 3. Faulü olduğu için sarı yedi, 2. Sarısında da Fernandao’yu çekiyor ama ben olsam sarı kart vermezdim.
Yedek kulübesindeki oyuncu küfretmese direkt kırmızı kart yemezdi!
2. devre penaltı zaten haklı ama bir de sarı kart lazımdı orada. Hatırlarsanız benzerinde Gökhan Gönül yemişti sarıyı.
Bir oyuncu var Kayserisporlu ve kendini yere atıyor onun da sarı yemesi lazım.
Bruno Alves’in şutunda topu eliyle çıkartıyor Kayserili oyuncu ve net kırmızı kart+penaltı olması gerekirken verilmedi.
Bunun haricinde yazamayacağım ya, lütfen anlayın beni.
ALLAH vatanımızı ve milletimizi her türlü afetlerden,belalardan, musibetlerden ve terörden korusun…
by Serkan Acar
