İstanbul'da alınan 3-0'lık net galibiyet, Fenerbahçe adına rövanş maçını bir futbol müsabakasından daha çok turistik bir gezi haline getirmişti. Çünkü İsviçre temsilcisinin bırakın turu geçmek için en az 3 gol atmayı, 3 pas yapacak bile gücü yoktu. Yine de özellikle Advocaat'ın oyuncuları daha iyi tanıması ve bazı oyuncuları hazırlaması ve yeni şeyler denemesi açısından iyi bir antrenman maçı oldu diyebiliriz.
Genel olarak maçla alakalı konuşacak pek birşey de yok aslında. Fenerbahçe gole kadar yarım pozisyon bulup hiç pozisyon vermedi. Bu takımların oyun sisteminden değil maçı önemsememelerinden dolayı gelişen birşeydi. İki takımda ilk maçtaki skordan solayı turu kabullenmiş, bitsede gitsek havasında oynadılar ilk gole kadar. Golden sonra ise özellikle oyuna sonradan giren oyuncularında etkisiyle maç biraz hareketlendi ama o kadar. Maç içinde heyecanlı olan tek kişi, oyuncuları hakkında fikir sahibi olmak isteyen Dick Advocaat'tı. Ben Hollandalı çalıştırıcının bu maçta bazı şeyleri daha iyi gördüğünü düşünüyorum.
Peki neyi gördü bu maçta Advocaat?
Van Persie'nin henüz ilk 11 oyuncusu haline gelemediğini, Kjaer'in savunmanın vazgeçilmezi olduğunu, Ozan'ın orta sahada o bölge için yetersiz olduğunu, Stoch'un kesinlikle takımda kalması gerektiğini ve Hasan Ali'nin hücum özelliğinin yetersiz olduğunu. Hollandalı çalıştırıcı bu sorunları maç içinde gördükten sonra oyuna müdaheleleri de geleceğe ışık tuttu bence. Mesela İsmail'e süre vermesi Hasan Ali'nin hücum performansına daha fazla sabredememesinden kaynaklı. Alper'in orta sahada gösterdiği performans ise, Ozan'ı ciddi şekilde tehdit edecek cinsten. Hemde hocanın elini bu bölgede güçlendirecektir. Fernandao'yu ise ileride ihtiyacı olacağını düşündüğü için gol atıp morallenmesi için sahaya sürdü ve bu planı da kısmen tuttu diyebiliriz. Bu hamleleri ileride direkt ilk 11'e etki edecek şekilde görürsek şaşırmamak gerek.
Sonuç olarak yeni Fenerbahçe adına hiçbir ipucu vermeyen bir maçı daha geride bıraktık. Advocaat'ın oyun mantalitesini çıkardığı kadrolardan çok net anlayabiliyoruz ancak sahaya yansıması için geçen maç sonunda da söylediğim gibi en az 3 hafta daha beklememiz gerekecek. Türkiye ligi rakiplerinizin oyun anlayışından dolayı çok zor bir lig ve Advocaat'ında alışması zaman alacaktır. Kolay değil biz bu ligde Del Bosque, Rijkaard, Schuster gibi birçok efsane hocayı yedik. Hepsinin sorunu kapanan takımları açmaya çalışırken kendi kendilerini kilitlemeleriydi. Üstelik hepsinin elinde de müthiş hücum oyuncularının olduğu kadrolar vardı. Mesela Schuster; Quaresma, Simao, Guti, Almeida gibi bir hücum hattıyla çalışmıştı. Rijkaard ise Keita'lı, Lincoln'lü, Baros'lu takımı çalıştırmıştı ama başarılı olamamışlardı. Şimdi daha zor şartlar altında çalışırken Advocaat'tan bir anda başarılı olmasını beklemek hayalcilik olur.
by Serkan Acar
