İnsan her daim adil olmalı, adalet duygusunu yitirmemeli. Nasıl alınan kötü sonuçlarda ve oynanan kötü futbolda takımın başındaki ismi eleştiriyorsak, bu sefer de ona alkış tutup, tebrik etmek bizim görevimiz. Tabi ki bu AYKUT KOCAMAN’ı eleştirmeyeceğim, tarzını ve futbol anlayışını beğendiğim anlamına gelir mi? asla hayır ama dün Teknik Adamlık na’mına harika bir iş çıkardı ve ligin açık ara en iyi ve en akıllı futbol oynayan ekibini sahadan sildi. Alkışlar KOCAMAN’a.
Ligde 31 maçtır evinde yenilgi yüzü görmeyen bir Başakşehir karşısına, alınacak bir mağlubiyette lige şubat başında havlu atma baskısıyla maça çıktı Fenerbahçe. Üstelik rakip BAŞAKŞİEHİR büyüklerle kendi sahasında oynadığı son maçlarda G.Saray’ı 4-0, 4-1 ve 5-1 yenmiş, Beşiktaş’ı yine 3-1 ile sahadan silmişti.
Nereden bakarsanız bakın çok zor bir dönemeçten geçti Fenerbahçe.Tıpkı geçen sene de yine 2. Yarının başında aynı haftalarda namağlup Başakşehir’in unvanını söküp Beşiktaş’ı lider yapmıştı, şimdi ise o şans G.Saray’ın avuçlarında.
Başakşehir EPIRUEANU, EMRE ve MOSSORO’dan, Fenerbahçe ise SKRTEL, İSMAİL ve JANSSEN’den yoksun maça çıktılar. Abdullah Avcı en büyük hatayı formsuz, maç eksiği had seviyede, eski çabukluğu ve gücünden çok çok uzaklarda olan ARDA’yı 11’de başlatarak yaptı. Başakşehir’in en önemli özelliği olan hızlı atağa çıkma ve oyunu en geriden kurmasına FENERBAHÇE o kadar iyi çalışmış ki BAŞAKŞEHİR sahada bildiği ne varsa unuttu. Özellikle EMRE’yi baskı altında iken çok aradı. Fenerbahçe biraz daha şanslı ve becerikli olsaydı zaten daha oyunun başından maç kopardı. GIULIANO, M.TOPAL, FERNANDAO ile yakalanan pozisyonlardan ilk yarı tek bir gol sesi çıkması Başakşehir adına şanstı.
Galibiyet gelince her şey rafa kalktı. Yoksa geçen haftanın yıldızı ALPER’in yedek soyunması, VALBUENA’nın yine kenarda beklemesi, haftalardır sakat olan GIULIANO’nun oynaması yüzünden çok eleştiri alacaktı AYKUT HOCA. Ama müthiş oyun konsantresi, bitmek bilmeyen takım enerjisine bir de akıllı oyun elenince uzun zamandan beri ilk kez sahada bu denli ezilen bir BAŞAKŞEHİR seyrettik.
Fenerbahçe bu ligin derbi ve zorluk dereceleri yüksek olan maçları en iyi oynayan takımı. Diğer 3 büyüğün topladığı puandan daha fazlasını tek başına bu maçlarda topladı.
Lig eğer 4 büyükler arasında oynanan bir şampiyona olsa her sene FENERBAHÇE açık ara ŞAMPİYON olur ama maalesef düzen bu değil.
O yüzden zorluk derecesi düşük ve daha güç olarak aşağıda olan rakiplere karşı artık puan kaybı yaşamamak şart. Zira kağıt üstünde banko 3 puan yazacağın G.Birliği maçından 1, en zor deplasmanlardan biri görülen Başakşehirden 3 puan aldın.
Fenerbahçe bu karşılaşma ile artık şampiyonluğun en büyük favorilerinden biri. Rakipleri daha henüz birbiriyle oynamamışken FENERBAHÇE, Trabzon ve Başakşehir deplasmanlarını geçti, önünde sadece zorlu olarak gözüken bir Beşiktaş maçı kaldı. 2 hafta sonra ligin seyri adına çok daha net konuşabiliriz.
4 takımın da yarışta olacağı bir lig bizi beklerken ben şu an ilk 2’de olan G.Saray ve Başakşehirin ,ilerleyen haftalarda o yerleri FENERBAHÇE ve BEŞİKTAŞ’a devredeceğini düşünüyorum. Tabi her şeyi zaman gösterecek.
Uzun zamandır ilk kez hakemden bahsetmediğim bir maç yazısı yazdım. Kısaca fikrimi söyleyeyim. Alper’in pozisyonunda CLICHY kaptırdığı topun da etkisiyle ALPER’i sağ eliyle arkadan itiyor, o açıda hakemin bun görmemiş olmasını anlayabiliyorum.Zaten penaltı çalsa bir de kırmızı kart çıkması şart. İRFAN’ın şutunda ADEBAYOR, VOLKAN’ın görüş açısını kapattığı için pozisyon zaten ofsayt ve karar doğru. Son saniyede ise NETO’nun eline gelen top çok kısa mesafe olmasına rağmen hakem penaltı çalsa idi kimse de neden çaldın diyemezdi, tamamen hakemin takdirinde ama +4 oynanan maçın 95.20 anında bu pozisyonun yaşandığını da belirtmek isterim.
Son olarak LA LIGA’da BARCELONA, PREMIER LEAGUE’de MANCHESTER CITY, LIGUE 1 ‘de PSG, BUNDESLIGA’da BAYERN MUNCHEN şimdiden şampiyonluklarını neredeyse ilan etmişken, bu kadar çekişmeli bir lige sahip olduğumuz için şanslı olduğumuzu unutmayalım.
MAÇIN 3 ADAMI: FERNANDAO, GIULIANO, AATIF
by Serkan Acar
